Felsefe ve Din Bilimleri
Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
Doç. Dr. Yasin İpek (Bölüm Başkanı)
Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü altında 8 anabilim dalı bulunmaktadır.
Ana Bilim Dalı
| Adı Soyadı
| E-posta
|
Din Eğitimi Anabilim Dalı
|
|
|
Din Felsefesi Anabilim Dalı
|
|
|
Din Sosyolojisi Anabilim Dalı
| Doç. Dr. Ümit Harun Akkaya
| harunakkaya@kayseri.edu.tr
|
Din Psikolojisi Anabilim Dalı
| Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Tural
| mustafatural@kayseri.edu.tr
|
Dinler Tarihi Anabilim Dalı
| Doç. Dr. Yasin İpek (Bölüm Başkanı)
| yasinipek@kayseri.edu.tr
|
İslam Felsefesi Anabilim Dalı
| Dr. Öğr. Üyesi Halide YENEN
| halideyenen@kayseri.edu.tr
|
Felsefe Tarihi Anabilim Dalı
|
|
|
Mantık Anabilim Dalı
|
|
|
Din Felsefesi, ilahiyat alanındaki farklı derslerin ve tartışma konularının birbiriyle kesiştiği, felsefi-teolojik sorunların sistematik tarzda ele alındığı bir disiplin olarak, temel İslam bilimleri alanında tefsir, hadis, fıkıh ve kelam; felsefe sahasında mantık, felsefe tarihi ve İslam felsefesi gibi dersleri görmüş olan öğrencilere sahip oldukları bilgileri ve bunlar arasındaki ilişkileri felsefi bakış açısıyla tahlil etmeyi öğretmeyi amaçlar. Farklı dini inançların felsefi dayanakları hakkında rasyonel, objektif, şümullü, tutarlı ve eleştirel bir yaklaşım sunan Din Felsefesi, öğrencilerin hoşgörülü bir anlayışa sahip olmalarına imkân sağlar. Yine, çağdaş Din Felsefesi ile ilgili tartışmaların odağında yer alan, akıl-iman, vahiy, Tanrı’nın varlığı ve sıfatları, Tanrı-âlem–insan ilişkisi, ahlak, ahlakın kaynağı, kötülük sorunu ve din-bilim ilişkisi gibi pek çok problem ile klasik İslam düşünce geleneği içerisinde daha önceden tartışılmış benzer sorunlar arasındaki canlı felsefi bağı ortaya koyarak, öğrencilerin klasik ve modern literatürü geniş bir perspektif ile değerlendirmelerini sağlamak Din Felsefesinin başlıca amaçları arasında yer alır.
Din Sosyolojisi, dinin toplumdaki yansımalarıyla bağlantılı olarak toplumsal davranışın oluşumu ve etkileriyle ilgilenen bir disiplindir. İnsanların din kaynaklı sosyal davranışları din sosyolojisinin objesidir. Bu yönüyle din, sosyal bir fenomen olduğu sürece din sosyologlarının ilgi alanına girer. Din sosyolojisi, sosyal fenomen olarak dini olayları ele almak suretiyle, dinin toplumsal yönünü, din ve toplumun, toplumsal olguların karşılıklı etkileşimini ve dini grupları incelemek ve böylece dinin toplum hayatındaki yeri ve önemini tespit etmeye çalışır.
Din Psikolojisi, bireyin dinsel hayatındaki duygu, düşünce ve tasavvurları kendine özgü yöntem ve tekniklerle anlayıp açıklamaya çalışan bir bilim dalıdır. Din Psikolojisinin konusu bizatihi din değildir. Diğer bir ifadeyle o, dinin doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgilenmez. İnsanı inancıyla ilişkisi bağlamında araştırır ve dinin bireysel yönüne odaklanır. Kısaca Din Psikolojisi dini değil bireysel dinsel yaşayışı araştırır. Bu bağlamda o, bireysel dindarlığın psikolojik kaynakları, dinsel inanç, ibadet ve dua, bireysel dinsel gelişim, dindarlık-maneviyat ilişkisi, dinsel değişim, dindarlığın boyutları ve biçimleri, dinî başa çıkma, dindarlık-ruh sağlığı ilişkisi gibi konuları ele almaktadır.
Bu dersi alan bir öğrenciden kendisinin ve çevresindekilerin duygu, düşünce ve davranışlarını daha iyi anlayabilmesi, dolayısıyla dinsel yaşayışına ilişkin kalıplaşmış birtakım değerlendirmelerden sıyrılarak farklı inanç ve değerlere daha objektif bir şekilde ve hoşgörüyle yaklaşabilmesi beklenir.
Dinler Tarihi, dinleri yer ve zaman göstererek inceleyen, bu incelemeleri yaparken karşılaştırmalara yer veren bir bilim dalıdır. Dinler Tarihinin tanımı “tarihi incelemelere” ve “karşılaştırmalı incelemelere” göre yapılır. Tarihi incelemelere göre Dinler Tarihi; tarih ve filoloji metotlarını kullanarak dinleri doğuş ve gelişmesinden inanç, ibadet, ahlak vb konularına kadar tarihi seyir içinde inceleyen bir disiplin; karşılaştırmalı incelemelere göre; dinlerin diğer dinlerle olan ilişkilerini benzer, farklı ve ortak özelliklerini karşılaştırmalı olarak ele alan bir bilim dalıdır. Tarih sahnesinde görülmüş bütün dinler, Dinler Tarihinin konusudur. Dinler Tarihi dinlerin prensiplerini, onların çıkış ve gelişmelerini konu edinir, dinlerdeki fenomenler arasında karşılaştırmalar yapar.
Din Eğitimi Bilimi, eğitim gerçekliğinin dini boyutunu bilimsel olarak araştırma konusu yapan bir bilim dalıdır. Başka bir ifadeyle din eğitimi sürecini incelemeye, betimlemeye, açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışan bilimsel bir disiplindir. Din eğitimi biliminin konusu; bilimsel araştırma yapacağı din eğitimi gerçekliğidir. Din eğitimi bilimi dinin öğretilebilirliği ve niçin, nasıl, nerede, hangi araç ve gereçlerle öğretilebileceğini araştırır. Din eğitimi biliminin alanı insan-Tanrı ilişkisinin ve bununla ilgili kuralların ilkelerin, öğütlerin öğretime müsait kılınmasını kapsamakta ve bu anlamda insan varlığının bütünüyle ilgilenmektedir. Bunu yaparken tarih, günümüz ve gelecek boyutlarını birlikte değerlendirir.
Din eğitimi biliminin amacı; araştırma konusu olan din eğitimi gerçekliğini bütün boyutlarıyla bilimsel metot ve teknikler kullanarak betimlemeye, açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışmaktır.
Mantık bilimi, insanı düşünme ve düşündüklerini ifade etmede hatadan koruyan bir sanat/bilim olarak tarif edilmiştir. Bireyin kendi kendine ve çevresiyle hareket noktasının en temel alanıyla ilgilendiği için Müslüman filozoflar mantığı “ilimleri başı” veya “ilimlerin hizmetkarı” olarak da isimlendirmişlerdir. Onları bu türden isimlendirmelere götüren sebep, mantık olmaksızın sağlam bir düşünme ve ifade/hareket noktasının daima hataya teşne olacağı mülahazasıdır. Bundan dolayı Müslüman bilginler, temeli Antik Yunan filozofları tarafından ortaya konulmuş ve sistemleştirilmiş olan bu bilime gereken önemi vermişler ve kendi kültür havzalarında hem diğer İslâm ilimlerinin hem de Batı düşünce geleneğinin faydalanabileceği devasa bir imkan/çalışma ve üretme alanını miras bırakmışlardır. Müslüman filozoflardan Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Rüşd, İbn Hazm, Gazali, Fahru’d-Dîn er-Râzî, Tûsî, Huneci gibi bilginlerin öncelikle mantıkçı olduklarını söylemek yerinde olur. Adı zikredilen bilginlerin en temel başyapıtlarının mantık eserleri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla mantık bilimi, Müslüman filozofların çalışmaları ile bilimler nezdindeki önemini kaybetmemiş, bilakis daha önce hiç tartışılmamış spesifik konuların ortaya konulup tartışılmasıyla müstesna yerini daima korumuştur.
İslam felsefesi anabilim dalı, tarihsel süreç içerisinde İslam coğrafyasında yaşayan filozofların ortaya koymuş olduğu felsefi öğretileri konu edinir. Bu disiplin, İslam düşüncesinin rasyonel bir zeminde anlaşılmasını hedefler. İslam felsefesinin konusu, felsefenin konusu olan her şeydir. Buradan hareketle varlık, bilgi, ahlak, metafizik, siyaset vb. alanlarda İslam felsefesinin üretimlerinin bulunduğunu söylemek mümkündür. İslam felsefesinin yöntemi, mantık, akıl yürütme ve felsefi analiz üzerine kuruludur. İslam düşünce geleneğinde önemli filozoflar ve düşünürler, klasik metinlerin yorumlanması ve felsefi tartışmalar yoluyla İslam felsefesine katkıda bulunmuşlardır. Bu disiplin, genellikle felsefe tarihini, İslam felsefesi ve çağdaş İslam düşüncesini anlama ve değerlendirme amacı güder.
İslam felsefesi söz konusu olduğunda onun önemli temsilcileri arasında Kindi, Farabi, İbn Sina, Gazzali, İbn Rüşd, Sühreverdi gibi isimleri zikretmek gerekmektedir. Fakültemizde İslam felsefesi anabilim dalında üç öğretim üyesi ile iki araştırma görevlisi bulunmaktadır.
Düşünce tarihi boyunca varlık, bilgi ve değerler alanıyla ilgili problemler etrafında akılcı ve tenkitçi yöntemlerle yapılan inceleme, temellendirme ve sistem oluşturma amaçlı bütün fikrî faaliyetleri inceleyen Felsefe Tarihi Anabilim Dalı, öğrencilerin Doğu-Batı düşünce ve uygarlıklarını tanımasını, böylece islâm düşünce ve medeniyetinin dayandığı fikrî kaynakları doğru bir şekilde tespit ederek isabetli mukayeseler yapabilmesini hedeflemiştir. Felsefî düşüncenin zaman içinde geçirdiği değişimleri ortaya koymayı amaçlayan bu anabilim dalı Doğu (Eski Mezopotamya, Eski Mısır, Hint ve İran) düşüncelerini göz önünde bulundurarak ilkçağ Yunan düşünce ve kültürünün kaynağını, mahiyetini, özelliklerini, gelişme seyrini ve felsefî sistemlerini incelemekte, bunların Ortaçağ (Avrupa ve islâm), Yeniçağ ve günümüz ile bağlantılarını ortaya koymaya çalışmaktadır.
Bu bağlamda lisans düzeyinde söz konusu anabilim dalı çerçevesinde ilkçağ Felsefesi Tarihi, Yeniçağ Felsefesi Tarihi, Felsefe Tarihi, Günümüz Felsefe Akımları, Astronomi ve Uzay Bilimleri adlı dersler okutulmaktadır.